Kurumsal eğitimler halen birçok profesyonelin ikna olmakta zorlandıkları bir noktadayken, genç neslin işletme tabanıda hacmen büyümesi bunun artık ihtiyaçtan da öte bir beklenti olduğunu bizlere gösteriyor.
Capital dergisinin Türkiye’ de yaptığı bir araştırma ülkemizdeki çalışan yaşının 4-5 yaş geriye çekildiğini belirtiyor. Bu durum kurumları genç çalışanların istek ve ihtiyaçlarını daha çok anlamaya yöneltiyor.
Kurumsal eğitimlerin çalışanlara ve firmalara katkılarını irdelediğimizde özellikle “gelişime yatırım” başlığının Y kuşağı adına belirleyici bir kriter ve Z Kuşağı adına olmazsa olmaz kriterlerden biri olduğunu görüyoruz. Gelişime yatırımın sadece teknik ve mesleki alanlarda değil kişilerin hayatlarına dokunabilecek çeşitli alanlarda da yapılması bekleniyor. Sosyal beceri, İlişki yönetimi becerisi, liderlik becerileri, doğayla yaşam hatta daha ötesi…
Örneğin “Kurumsal Ebeveynlik”
Özellikle kadın çalışanlar, çocuğunun sorumluluğunu taşıyan erkek çalışanlar ya da bu konuda eşlerine nasıl destek olabileceklerini bilemeyen tüm bireyler firmalarının kendilerine eğitsel yönde destek olmasından ve yatırım yapmasından mutlu oluyor. Bu yaklaşım bağlılık ve aidiyeti de artırıyor.
Ya da sandalye yogası!
“Üretkenlik Odaklı Zaman Yönetimi” eğitimlerimizde planlı ve düzenli molaların verimlilik ve üretkenlik konusundaki katkılarından bahsederken, sandalye yogası etkinlikleri ile bunu kuruma yayan örgütlerin aldıkları geri bildirimler bu tezi destekler nitelikte. Henüz sandalye yogasının kurumsal verimliliğe katkısı adına resmi bir araştırma olmasa da firmalardaki değerlendirme formları ve çalışanların yaklaşımı bunu doğrulamaya yetiyor.
Gelelim kurumsal eğitimlerle ilgili birtakım sorunlarımıza. Ülkemizde kurumsal eğitim bazında 300 üzeri firmaya ve binlerce çalışana eğitimler verdim. Bu eğitimler esnasında en çok gözlemlediğim durumlardan biri ise yöneticilerin iş yoğunluğundan dolayı çalışanlarını planlanan eğitime göndermemesi yönündeki eğilimleriydi. Bir çoğu o andaki işi öncelik görüyorlardı. Oysa ki çalışanlar bu durumu kendilerine önem verilmediği şeklinde yorumluyordu. Hem aklı eğitimde kalan bir çalışan ne kadar verimli olabilir ki? Hepimizin çokça duyduğu bir teori vardır: “Çalışanlar şirketlerinden değil yöneticilerinden ayrılır.” Aylar, haftalar öncesinde ataması yapılan bir eğitime yöneticinin plansız ve hazırlıksız yakalanması ne kadar önemli bir zafiyet olsa gerek. Z kuşağı ile ilgili araştırmaları ve kitapları okudukça bu zihniyetteki yöneticileri tatsız sürprizlerin beklediğini artık net bir şekilde biliyoruz.
Bir de çalışanın şöyle bir sesi var hem de yüzlercesinin: “Bu eğitimi yöneticim de alacak mı?” Bu cümle öyle büyük bir gösterge ki. Yani bir şeyi tabana yaymadan öncesinde, yönetim kademelerinin bu yolda çoktan evrilmesi gerektiğini bizlere haykırıyor.
Kurumsal Eğitimlerin Önemi
Günümüz iş dünyası, hızla değişen dinamikleri ve yenilikleriyle sürekli bir evrim içerisindedir. Bu hızlı değişime ayak uydurabilmek ve rekabet avantajını sürdürebilmek için şirketlerin sürekli olarak kendilerini yenilemeleri gerekmektedir. Kurumsal eğitimler, bu bağlamda, çalışanların bilgi ve becerilerini güncelleyerek, şirketlerin rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynar. Eğitim programları sayesinde çalışanlar, en güncel bilgi ve tekniklerle donatılır, böylece iş süreçlerinde daha verimli ve etkili hale gelirler. Bu da hem bireysel performansın artmasına hem de şirketin genel başarısının yükselmesine katkı sağlar. Kurumsal eğitimler, şirketlerin uzun vadeli başarılarını garanti altına almanın en etkili yollarından biridir.
Kurumsal Eğitimlerin Etkileri ve Kuruma Faydaları
Kurumsal eğitimlerin bireyler üzerindeki etkilerini araştıran çeşitli çalışmalarda, bu eğitimlerin hem bireyler hem de organizasyonlar için önemli faydalar sağladığı görülmüştür. Bu faydaları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Kurumsal Kültüre Etkisi
Zakablutskaya yürüttüğü araştırmada Eğitimin firmalarda ve kurum kültüründe anlamlı değişiklikleri başlatma ve tanıtma konusunda önemli bir etkisi olduğunu belirtilmiştir.
Girişimcilik Davranışına Etkisi
Yine Tomin 2022 yılındaki araştırmasında kurum içi girişimciliğin artarak önem kazanmaya başladığı bugünlerde Lean startup çerçevesine dayalı kurumsal eğitimlerin, çalışanların girişimcilik aktivitelerini artırarak bilgi ve farkındalık seviyelerini yükselttiği ve böylece girişimci davranışı teşvik ettiği tespit edilmiştir. Aslında bu bile bizlere bir davranışı teşvik edebilmek için kurumsal eğitimlerin önemli bir rolünün olduğunu göstermektedir. Bizler de Kurumsal Eğitmenim paydaşları olarak; “Yaratıcı Düşünme ve Karar Verme, Problem Çözme, İkna Sanatı ve Müzakere Teknikleri, Tasarım Odaklı Düşünme gibi eğitimlerimiz ile bu noktada çalışanları harekete geçmeye teşvik konusunda etkili olduğunu gözlemlemekteyiz.
Yetişkin Eğitimi ve Organizasyon Gelişimi
Bu noktada kurumsal eğitimlerde firmalara ve seçicilere en önemli önerimiz eğitmenlerin “Yetişkin Eğitimi” alanındaki yetkinliklerini sorgulamaları olur.
Rekabetçilik ve Yenilik
Kurumsal eğitim, rekabetçilik, yenilikçilik ve yöneticilerin güncellenmesi konularında organizasyonların gelişiminde stratejik bir rol oynar.
Profesyonel Gelişim
Ananchenkova’ nın 2023 yılındaki araştırmasına göre; Kurumsal eğitim programları, profesyonel gelişimi teşvik ederek kariyer ilerlemesini destekler ve şirketlerin içinden terfi etmelerine olanak tanır, böylece dış işe alım maliyetlerini azaltır.
Pazar Trendleri
Kurumsal eğitim pazarı, özellikle sanal eğitim segmentinde önemli bir büyüme göstererek 2030 yılına kadar 487.3 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Bu da firmaların bütçelerinde artan oranda eğitime yatırım yapmaya odaklandıklarını bizlere kanıtlamaktadır.
Bu araştırmalar, kurumsal eğitimin bireylerin profesyonel becerilerini geliştirmenin yanı sıra organizasyonların rekabet gücünü ve yenilikçiliğini artırmada kritik bir araç olduğunu ortaya koymaktadır.