Fasulye ile öğrendik, son teknoloji ile öğretiyoruz..

Birçoğumuz ilkokula başladığı günleri ve özellikle fasulyeleri hatırlar. Aslında sadece fasulye diyerek tebessüm edip geçmemek gerek. O fasulyeler bizlere soyut kavramları somutlaştırarak öğretirken, aynı zamanda deneyimlememizi sağlıyordu. Hatta çıktısını gözle görmemize imkan veriyordu. Aslında bu günlerde sıklıkla duyduğumuz oyunlaştırma modelinin temellerinin atıldığı zamanlardı Şimdilerde henüz okula başlamamış çocuklardan tutun, en kritik makamlardaki çalışanlara kadar herkes gerek canlı yayınlarla televizyonlardan, gerekse diğer dijital ortamlardaki sanal sınıflardan bireysel ya da toplu olarak en son teknolojinin nimetlerini kullanarak eğitim almak durumunda kaldı. Düne kadar online eğitimi sorgulayan kişiler günümüz koşullarında Covid-19 sebebiyle oluşan kısıtlamalar çerçevesinde nasıl daha etkili online eğitimler oluştururuz konusunu tartışmaktalar. Bu tartışma uzun süre de devam edecek gibi duruyor. Çünkü Covid-19 bize daha önce hiç yaşamadığımız kadar hızlı bir değişim dönemi yaşatıyor.

Peki bu denli hızlı dönüşüme hazır mıydık?

Büyük olasılıkla değildik. Gerek alt yapı olarak, gerekse dijital sistemlere adaptasyon açısından birçok gelişim noktamız bulunmakta. Bunları kısmen bahane olarak görmek gerekebilir. Hazır olamamamızdaki asıl sorun daha eskilere dayanmakta; temelde problem istekli katılımcı yaratmak, etkili eğitim tasarlamak ve katılımcı deneyimi yaratmaktan geçiyor. Konu geniş ve karmaşık ancak bir katılımcının motivasyon kırıcılarının kaynaklarına birkaç örnekle bakmakta fayda var.

  • Aktif iç motivasyon kırıcı:

Katılımcı veya potansiyel katılımcı kendisini eğitim içeriğinden daha donanımlı görüyor olabilir veya eğitimcilerin yetkinliklerini tam yeterli bulmuyor olabilir. Bu ve benzeri örneklerle katılmayı reddedebilir. Bir eğitim arayışından kaçınabilir. Kişi motivasyon kırıcısının farkındadır ancak bu durumla savaşmakta isteksizdir.

  • Pasif iç motivasyon kırıcı:

Katılımcı veya potansiyel katılımcı daha önceki olumsuz eğitim tecrübelerinden dolayı ekonomik, zamansal ve bunlar gibi bahaneler üreterek erteleme yoluna gidebilir, eğitimin çıktısına odaklanamıyor olabilir. Kişi motivasyon kırıcısının çok farkında değildir, ihtiyaç önceliğinde geri planlara atmaktadır.

  • Aktif dış motivasyon kırıcı:

Eğitim sağlayıcı kişi; katılımcının koşullarını zaman, ekonomi, eğitim ortamı veya ünvan gibi ayraçlarla kısıtlayarak katılımcıların dahil olma olasılıklarını düşürür. Katılımcı istese de koşulları sağlayamadığı için dahil olamamıştır.

  • Pasif dış motivasyon kırıcı:

Eğitim sağlayıcı eğitim koşullarını sağlamıştır ancak içerik konusunda yeterli bilgi vermemiştir. Bilgilendirme yetersiz, kulaktan dolma veya bireyselleştirilmemiştir. İletişim kaynakları kullanılmamış veya yanlış kullanılmış ve bunun sonucunda eğitim sağlayıcı ile kişi bir noktada buluşamamıştır.

Maddelerdeki örnekler çoğaltılabilir ancak temelde içinde yaşadığımız pandemi sürecinde motivasyon kaynaklarımız ve zamanımız kadar, motivasyon kırıcılarımız ve engellerimiz de mevcut.

Sonuç olarak, Covid 19 birçok alışkanlığımızı değiştirdi ve eskiden var olmayan ya da ulaşılamayan birçok kaynağın açılmasına sebep oldu. Öğrenme ve öğretme alışkanlıklarımızın yeniden yazıldığı bu dönemde akılcı yaklaşımlarla motivasyon kırıcıların neler olduğunu tespit edip, üzerine çalıştığımızda kaynaklarımızı çok daha akılcı kullanabilir hatta yeni kaynaklar da oluşturabiliriz. Temeldeki sorunları hallettiğimizde dijital alt yapı ve dijital sistemlere adaptasyon süreçle birlikte hızlanacaktır.

Eskiden sadece fasulyemiz vardı, şimdi ise o fasulyenin bunca zamandır bize kattığı faydalar! Nasıl kullanacağımız ise bize kalmış...

Online Eğitmenim ekibi tarafından hazırlanmıştır. Referans gösterilerek kopyalanabilir, kullanılabilir ve paylaşılabilir.