Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır – 2

Ahmet Şerif İzgören’in 2002’de yazdığı “Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır” adlı kitabının ikincisi, 18 yıl sonra Elma Yayınevi tarafından yayımlanarak raflardaki yerini aldı. İlk kitabı her yaştan okuyucu tarafından çok sevilmişti bu nedenle ikinci kitabını talep eden ve merakla bekleyen kalabalık bir kitle olduğunu biliyoruz. Bizce 18 sene beklediğimize değdiğini söyleyebiliriz. Yazar o günden bu yana neler yaşadığını duygusal bir açılışla okuruna takdim etmiş ve kitabın devamının neden bu kadar uzun süre sonra bizlerle buluştuğunu açıklamış.

İlkinde olduğu gibi, kitap içerisinde hayatın her alanına dokunan bölümler mevcut. Her bölümün sonunda da konuyla ilgili çok güzel hikâyeler yer alıyor. Yazarın samimiyeti ve sizinle konuşuyormuşçasına anlatımı sayesinde kitap hızlı akıyor. Kapağını kapattığınızda ise akışın hızına aykırı olarak aslında birçok konuda farkındalığınızın arttığını hissediyorsunuz. Bu tarz yazılan kitapların kapağını kapattığınızda doygunluk hissetmek önemli. Bu bağlamda kitap doygunluk hissini vererek sonlanıyor.

Bu kitapta değinilen başlıkların her biri bir kapı olarak nitelendirilmiş. Hikâyeleri okuyarak aralayacağınız bu kapılar, verimli ve mutlu bir hayat farkındalığı için bizlere güçlü bir ışık tutuyor.

  1. Tutku
  2. Güven
  3. Saygı
  4. Şükretmek
  5. Adalet
  6. Değer
  7. Bilgi
  8. Etik
  9. Cesaret
  10. Mutluluk
  11. Dostluk
  12. Emek
  13. Vatan
  14. Hedef
  15. Gençlik
  16. Yardımlaşma
  17. Tüketmek
  18. Karakter
  19. Yönetmek
  20. İyiyi Görmek

Ahmet Şerif İzgören, “güldürürken düşündürmek” eylemini en güzel ortaya koyan yazarlarımızdan biri. Bunu, her yaştan okuyucuya hitap edebilecek şekilde yapması ise kendisini pozitif ayrıştıran bir meziyet. Kendinizi bir sayfada kahkahalar atarken bulurken diğer bir sayfada ise çok daha farklı durum duygularında bulabilirsiniz. Kitap, gerçek hayattaki olaylarla ve betimlemelerle birlikte hikâyeleştirme yoluyla öğrenme ve çağrıştırma kuramının güzel işlediği bir anlatıma sahip.

Üst satırlarda samimiyetten bahsetmiştik. Özellikle yazarın ülkemizin gerçekliklerini açık yüreklilikle ve cesaretle ortaya koyduğunu, konuları ele alırken sözünü kimseden sakınmadığını da bu samimiyetin göstergesi. Günümüzde kişilerin çıkar ilişkilerinden dolayı birbirini eleştirmekten kaçındığı bir dünya tanımlaması yaparsak Ahmet Şerif İzgören’in objektif analizleri, doğru konulmuş bir teşhis ve iyi yazılmış bir reçete gibi geliyor. Yapılan araştırmaların sonuçlarını gördüğümüzde; ülkemiz ve kendimiz için üretmenin, verimli olmanın ve ihtiyacı olana yardım etmenin önemini çok daha iyi anlıyoruz.

Kitaptaki en beğendiğimiz kısımlardan biriyle kıssadan hisse yapmak isteriz.

Sen kalbinde bir gül yetiştir;

Görürsün bir saka kuşu gelir konar,

Hiç duymadığın mutluluk şarkıları şakır tüm gün,

Hayatın ve dünyan rengârenk müzikle dolar.

Sizlere önerimiz ise kitabı 17. Kapıda anlatıldığı üzere tüketmeden ve her hikâyeyi düşünecek kadar zamanlara bölerek okumanız olur. Verimli okuma yapmak için ara verdiğiniz hikâyeyi bir diğerine geçmeden önce tekrar okumanın ve aklınızda belirenlerle birleştirmenizin size daha çok katkıda bulunacağını ayrıca söylemek isteriz.

Kitabın hayatınızın her alanına ışık olmasını diliyoruz ve Ahmet Şerif İzgören’e ise seneler sonra bizi bu güzel kitapla buluşturduğu için teşekkür ediyoruz.

Keyifli okumalar…

Başak Atamer

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir